10 Ekim 2010 Pazar

Geç Kaldım

Merhabalar,
Şeyma ben. Bu faslı çoktan geçtik, evet. Yalnız şu var bilinmeyen: o kadar yazdım sınavdı, tercihti, yerleştirmeydi, sonucu bildirmek nasip olmadı bir türlü efendim.
ITU fizik mühendisliği.
Mezun olunca ne işe yarayacaksın türünden soruları kabul etmiyorum, haberiniz ola. Zira ben henüz 'mezun olabilecek miyim' safhasındayım.

I have to. I'm a ITU student.
Hazırlık sınıflarında, lise-üniversite arasında bocalayan insanlarla hayatıma devam ederken sıkça duyuyorum bunu. I can't! i hayatımdan çıkarmak zorunda olduğum için üzülüyorum. Nazımı çekecek "yapamıyorum işte yaa" larımı kaldıracak hocalarımı dershanemde, okulumda bıraktım.

Bu sene ingilizceden kalma gibi saçma bir korkum yok, tüm endişelerim bir sonraki sene için. Lisedeyken geometri problemim vardı, öyle böyle değil:
-Hocam, benim kafa basmıyor geometriye, ne yapayım? Sözlüden geçer not verin bari, 2 gelsin de belge alayım.
Artık 'kendini çok zeki sanan' kızın kafam basmıyor diyerek egosunu ayaklar altına alışı hiçbir öğretim görevlisi, doçent, profesör... için bir şey ifade etmeyecek. Çünkü "Burda sizi kimse itmeye çalışmaz. Amacımız kötü mühendisleri hazırlık sınıfındayken elemeye başlamak." Güzel.

Kayıt için Ayazağa Kampüsü'ne gittiğimde tepemde, kocaman bir balonun içinde dans eden hayallerim, inşaat makinelerinin etkisiyle patlayan balondan kurtulup kafamı yardıktan sonra uçuuup gittiler. (bkz: itü asırlardır şantiye)
İnsan ilk kez üniversiteli olacakken daha renkli bir ortam bekliyor tabi.  Üzerine de "itü'de 120 erkeğe 1 kız düşüyo hohohohoh yazık" "maçkadan sonra millet bu kızlar nereye uçtu yaa falan oluyo" gibisinden ürkütücü cümleler kurunca, Ayazağa'ya gitmeyi geciktirmekte yarar var diye onun bunun laflarıyla saçma düşüncelere dalarak, Maçka'ya gitme konusunda bayağı bir heves yapmıştım. (çok uzun bir cümle olmuş bu, anlatım bozukluğu yaptıysam affola.)

Gel gör ki hiç de öyle değil. Maçka bildiğin lise. Tüm fakültelerden insanlarla aynı sınıfta olma imkanın var, ITU'nun de iyi bir üniversite olduğunu düşünürsek, zekasına hayran olunacak insanlarla tanışma imkanın var. (Üzgünüm, henüz pek kimseyle tanışamadım amma daha erken zaten illa ki vardır öyleleri.)

Ha bir de bunun yolu var, yolunda trafiği var. Ayazağa'ya geçince ev tutacağım, biraz daha uyuyacağım diye geleceğe özlemle açıyorum gözlerimi her sabah yeni bir güne.

İstanbul, güzelim şehir.
Beni birazcık da seneye bırak.

0 muhalefet:

Yorum Gönder